Mete Mercan,
Fotoğraf: Linnlive
Avrupa Birliği Genel Mahkemesi (EGC) Adidas'ın bir ayakkabının üzerine yerleştirilmiş iki şeritli ayakkabı için tescil talep eden iki marka başvurusuna karşı yapmış olduğu itirazları bir kez daha onayladı. 1 Mart 2018'de (Davalar T-629/16 ve T-85/16) verilen iki karar, Adidas ve Shoe Branding adlı firma arasında uzun zamandır devam eden ticari marka anlaşmazlığının bir parçası olarak ortaya çıkmıştı.
Shoe Branding 25. sınıfta ayak giysileri ve 9. sınıfta güvenlik ayakkabıları için "iki şeritli" bir ayakkabıyı gösteren (aşağıda) iki pozisyon marka başvurusu (EUTM Başvuru No. 008398141 ve EUTM Başvuru No. 010477701) yapmıştı.
Adidas bu marka başvurularına sahip olduğu bir dizi üç şeritli marka başvurusunu göstererek itiraz etmişti.
25'inci sınıftaki başvuruya ilişkin itirazın kabulü Genel Mahkemeye intikal ettirildi ve 2015 yılında Genel Mahkeme Adidas'ın markalarının benzer olduğu iddiasını kabul etti ve itiraz kararını onayladı. Genel Mahkeme'nin bu kararı Avrupa Adalet Divanı tarafından da uygun görüldü.
Bu iki AB Mahkemesi kararının ardından, EUIPO’nun Temyiz Kurulu (BoA), her iki başvuruya karşı Adidas’ın itirazlarını onayladı. Temyiz Kurulu başvurulara konu markaların kullanılması halinde Adidas'ın Üç Şeritli Markasının sahip olduğu yüksek itibardan haksız kazanç elde etme ihtimalinin ortaya çıkacağına karar verdi.
Shoe Branding kararların yanlış olduğunu ileri sürerek her iki vakayı da Avrupa Birliği Genel Mahkemesinde temyize götürdü, gerekçe olarak da Almanya pazarında markaların barışçıl şekilde bir arada var olduklarını (peacefully co-existence) ileri sürdü.
Shoe Branding temyiz talebinde birlikte var olmanın tüketicilerin işaretler arasında bir ilişki kurma ihtimalini azalttığını ve böylece haksız kazanç sağlama riskinin olmadığını iddia etti. Bu iddiasına ek olarak, Shoe Branding Almanya'daki uzun süredir devam eden bir arada var olma nedeniyle her iki işaretin de Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisi (EUIPO) tarafından Avrupa markası olarak tescil edilmesi gerektiğini ileri sürdü.
Genel Mahkeme Shoe Branding'in tüm iddialarını reddetti.
Mahkeme kararında söz konusu işaretlerin barışçıl olarak birlikte var oldukları iddiasının doğru olmadığını ifade ederek, bu görüşüne gerekçe olarak, Adidas'ın Almanya'da Shoe Branding'e karşı benzer bir marka nedeniyle marka tecavüz davası açmasını ve bu davayı kazanmasını gösterdi.
Mahkeme kararında ayrıca Shoe Branding'in Adidas'ın ününden yararlanmaya çalıştığını ifade etti. Buna örnek olarak, Portekiz ve İspanya'da dolaşımda olan bir reklamda, Shoe Branding'in “İKİ ŞERİT YETER“ ("TWO STRIPES ARE ENOUGH") sloganını kullanmasını gösterdi.
Mahkemeye göre, Shoe Branding, bu sloganı kullanarak, Adidas'ın "Üç Şerit Markası"nı açıkça akıllara getirmeye ve tüketicilere iki şeritli markayı taşıyan ürünlerinin Adidas tarafından satılan ürünlerle eşit kalitede olduğunu ima etmeye çalışmıştı. Dolayısıyla, Mahkeme bunun haksız kazanç elde etme riskine neden olacak önemli bir etken olduğu kanaatine vardı.
Haklı gerekçe (due cause) ile ilgili olarak, Mahkeme öncelikle Shoe Branding'in her iki Avrupa Birliği marka başvurusu ile tüm Avrupa Birliği çapında marka tescili elde etmeye çalıştığına vurguda bulundu. Mahkeme, haklı gerekçeye dayanılması için, sadece Almanya'da değil, tüm Avrupa Birliği sınırları içerisinde barışçıl şekilde birlikte var olmanın kanıtlanması gerektiğini ifade etti. Mahkemeye göre, Shoe Branding'in AB çapında barışçıl olarak birlikte var olmanın mevcudiyetine yönelik bir iddia ortaya koymadığı dikkate alındığında, Almanya'da barışçıl bir şekilde bir arada var olma olsaydı dahi (ki böyle bir durum da mevcut değil), Shoe Branding'in savunmasının başarısız olma zorunluluğu ortaya çıkacaktı.
Ayrıca, Mahkeme, Shoe Branding'e, haklı gerekçeye dayanan tarafın iyi niyetle hareket etmiş olması gerektiğini hatırlatarak, Shoe Branding'in “İKİ ŞERİT YETER” sloganını kullanmakla iyi niyetle hareket ettiğinin düşünülemeyeceği kanaatine vardı.
Sonuç olarak, Mahkeme, önceki Genel Mahkeme kararıyla benzer şekilde, her iki durumda da, işaretlerin belli bir dereceye kadar benzediği ve bu nedenle ilgili halk kitlesinin iki işaret arasında bir bağlantı kuracağı kanaatine vardı. Bunun özellikle Adidas'ın "Üç Şerit Markası"nın sahip olduğu uzun zamandır devam eden yüksek ünü dikkate alındığında ilgili halk kitlesinin 25. sınıftaki ve 9. sınıftaki ürünler bakımından söz konusu olacağı Mahkemece teyit edildi.
Mahkeme, "Üç Şerit" işaretinin on yıllardır süren yatırım, inovasyon ve tanıtım sayesinde elde edilmiş bir kalite ve prestij imajıyla bağlantılı olduğunu ve bu imajın Shoe Branding'ın markasına aktarılma ihtimali olacağını belirtti. Shoe Branding'in bu imaj aktarımını bir kez "İKİ ŞERİT YETER" sloganını kullanmak suretiyle denediğini ifade ederek, davayı reddetti.